Bu Blogda Ara

21 Şubat 2018 Çarşamba

Sahtekarın İktidarı

Memur çocuğuyum ben. Annem - babam aile adabıyla yetiştirdi beni. Yalan söylememeyi erdem kabul ederim. Hırsızlık zinhar kötü bir şey. Silah kullanmışlığım yoktur.
Memur zihniyetiyle yetiştim. Herkesi de kendim gibi zannederim.

Günlerdir ABD de görülen, Türkiye'de gerçekleşmiş olayların davasını izliyoruz. Bu davada bahsi geçen kişi - kurumların açıklamalarını izliyoruz bir de. İnanılmaz bir özgüven patlaması ile, "yaptımsa yaptım" tavrı ile toplum karşısına çıkan sözüm ona yöneticiler... İnkar eden de yok artık bu tarz suçlamaları. Yıllar öncenin film repliği gibi, "yaptım ama bir sor niye yaptım" üslubuyla mantığa bürüme çalışmaları...

O kadar çok etrafımızı sardı ki bu zihniyet, içinden nasıl çıkacağız diye düşünmeden edemiyor insan. Çocuğuna, etrafı tamamen bu zihniyetle kaplıyken, hatta bu zihniyetle yönetilirken evrensel doğruları kabul ettirmenin zorluğu çok ağır geliyor bazen.

Benzer durumu yıllardır futbol camiası içinde görüyorduk zaten.

Uzun zamandır spor kulüplerindeki yöneticilerin, tamamen siyasi ve ticari gerekçelerle bu alana yöneldiklerini anlamamak için aptal olmak lazım. Benzer durum maalesef Eskişehirsporumuzun da başına sarılmış bir bela idi. Ta ki geçen yıl penaltı atışlarını kaçırıp Süper Lig' e yükselmeyi erteleyene kadar.
Kaçan o penaltılar adeta kulüp tarihinde bir milat oldu ve kulübün başına Sinan Özeçoğlu geçti. Muhakkak ki o da ticaretin içinden gelme ve siyasi bağlantıları olan bir insandı ve siyasilerin verdikleri sözler ve önceki yönetimlerin "anlatmadıkları" ile başkanlığı kabul etmişti.

Seçildiği günkü konuşmasına "öncelikle" diye başlayınca, demiştim ki "bu da hepsi gibi..."
"öncelikle sayın bakanımız..." diyecek düşüncesine kapılmıştım.

"Öncelikle ailelerimize teşekkür etmemiz gerekiyor!"

Çok farklı bir konuşma başlangıcıydı doğrusu. Sonrasında gelişen olaylar da kulübün çok farklı yönetileceği sinyallerini vermişti. Takım ve kulüp gerçekten aile gibi davranmaya başlamıştı. Ancak aradan geçen zamanda önceki yönetimlerde yapılmış yalan yanlış icraatların ortaya çıkması muhakkak ki Sinan Başkan'ı çok yordu. Yalnız kaldığını düşündü.

Geçen hafta kongrede, eski başkanların yaptıkları şov ise tam bir rezalet ve kulüp adına yüz karasıydı!

Kabadayı edasıyla konuşan eski başkanın "Şimdi Sinancım" ile başlayan, alaycı tavırlı ve küçümser anlayıştaki konuşması tüm EsEs sevdalılarını yaraladı ve kızdırdı!


--------------------------------

Yarım kaldı bu yazı.
Ve zat-ı muhterem başkan seçildi. Hemen geçen dönemki sakallı arkadaşını geri getirdi.

Yazacak - konuşacak çok şey var da, Cengiz Ünder'in golünü gördüm, biraz önce....

Saygılarımla


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder